Sayfalar

21 Mart 2014 Cuma

PARİS

                                       

      Paris, Fransa’nın başkenti ve dünya turizm merkezlerinden biridir. Yaklaşık 12 milyon nüfusu ile Avrupa’nın en popüler noktalarından biridir. Sen Nehri kenarında bulunan şehir romantizm ve ışıklar kenti olarak da bilinir.
      Paris, tarih, kültür, mimari, moda, sanat, yemek ve tasarım gibi konuları bir araya getiren şehirdir. Şehirde yer alan birçok şey UNESCO Dünya Tarih Mirası listesindedir. Sen Nehri de bunlardan biridir. Günlük hayatı kozmopolit potada eritebilen Paris, birçok farklı hayat tarzı ve bakış açısının bir arada görülebileceği bir yerdir. Paris, her yıl yaklaşık olarak 45 milyon turist tarafından ziyaret edilen Eyfel Kulesi, Notre Dame Katedrali, Sen Nehri, Louvre Müzesi ve Moulin Rouge gibi turistik noktalar ile ünlü olan Avrupa şehridir.
     Paris bir çok açıdan New York, Londra ya da başka bir Avrupa şehrinden daha çok iş havasında ve hızlandırılmış bir atmosfere sahiptir. Parisliler kaba ve kibirli oluşlarıyla ünlüdürler. Gene de Parislilerin bu kaba halleri kendilerine gösterilen küçük bir nezaketle bile hemen tersine döner. Bir dükkana girdiğinizde söyleyeceğiniz "Bonjour, Madame", birinin dikkatini çekmek istediğinizde kullanacağınız "excusez-moi" ya da yanlışlıkla birine çarptığınızda ya da bir hata yaptığınızda Pardon demek en asık suratlı mağaza görevlisini bile gülümseyen bir yardımcıya ve en huysuz insanı da anlayışlı bir vatandaşa dönüştürebilir. Nezaket Fransa'da oldukça önemlidir.
      Parisli şehir sakinleri genellikle insanlardan kalabalık içindeyken ölçülü bir ses tonuyla konuşmalarını beklerler. Trende ya da metroda yüksek sesle konuşan insanlara bakışlarıyla rahatsızlıklarını belirtirler. Genellikle işten dönen bu insanlar yorgun olduklarından gürültüden oldukça rahatsız olurlar. Paris'te yaşayanların geniş çoğunluğu turistlerle ilgilenmekten hoşlanmazlar ama kibarca sorulduğunda her Fransız size sorununuzda yardım edecektir. Paris'i gezmek için araba kiralamak kötü bir fikirdir. Trafik yoğunluğunun yanısıra özellikle turistik mekanların etrafında park yeri bulmak güçtür. Bu sokaklar arabanın icadından çok önce inşa edildiğinden, arabayla gezinti için uygun değildir. Parislilerin çoğu da bu yüzden araba sahibi değildir. Yine de Vaux-le-Vicomte Kalesi gibi şehir dışındaki mekanlara arabayla gidilebilir. Bu gibi durumlarda arabayı Paris'in dışındaki bir yerden kiralamak daha uygun olacaktır.
                                           
                                                       PARİS ADININ KAYNAĞI

 Paris adını Galya halklarından Galya günümüzde başta Fransa olmak üzere Batı Avrupa'nın büyük bir bölümüne tarihte verilen isimdi. Galya'nın sınırları Fransa'nın yanısıra günümüzdeki Kuzey İtalya, Belçika, İsviçre'nin batısı, Hollanda'nın bazı kısımlarıyla Almanya'daki Ren nehrinin batı kıyısındaki bölgeleri de içeriyordu. ...Tümünü okumak için linke tıklayınız. Parisiilerden almaktadır. "Paris" aslında Romalıların "Lutetia" yerine kullandıkları "Civitas Parisiorum" (Parisiilerin şehri) adının zamanla değişmesi sonucu oluşmuştur. Paris aynı zamanda şehrin etrafındaki yöreye de verilen isim olmuştur. Cormeilles-en-Parisis ve Fontenay-en-Parisis gibi şehirlerin isimlerinde buna rastlanır. Bu adın kaynağı tam olarak bilinememektadir. Paris bölgesinde çokça bulunan taş ocaklarına istinaden Galce "kwar" ('' Hint-Avrupa dil ailesinin Kelt koluna ait dil. Birleşik Krallık'a bağlı Galler'in resmi dili. Pierre Hubac ve Cheikh Anta Diop'a göre, Parisiilerin adı Mısır tanrıçası Antik Mısır, Antik Çağ'daki en büyük medeniyetlerdendir. M.Ö. 3050 yılları civarında kuruluşundan önce, güney Mısır ve kuzey Mısır olarak ikiye ayrılmaktaydı. Güney Mısır, Nil nehri boyunca uzanan verimli vadi, Mısır tarihinde Yukarı Mısır olarak, kuzey Mısır, delta ise Aşağı Mısır olarak geçer. ...Tümünü okumak için linke tıklayınız. İsis'ten gelmektedir çünkü Paris bölgesinde İsis'e adanmış bir çok tapınak ya da Eski Mısır dilinde "per Isis" bulunmaktaydı. Bir efsane de Paris adını dalgalar altında kalıp denize batan efsanevi İsis, Osiris'in (aynı zamanda kocasıdır), Nephthys ve Set'in kardeşidir, Nut ve Geb'in kızları ve çocuk Horus'un annesidir. Bazı kaynaklara göre Anubis de İsis ile Osiris'in oğludur.Bir çift boynuzun arasında güneş diski bulunan akbababa şeklinde bir şapka giymiş kadın olarak gösterilir.. Ys şehriyle birlikte anar. Maurice Druon "Paris de César à Saint Louis" (Sezar'dan St.Louis'ye kadar Paris) adlı kitabında Paris adının Galce "par"'' (gemi) sözcüğünden geldiğini iddia eder. Şekli gemiye benzeyen, su üzerine kurulmuş, geçimini suya borçlu olan ve ismini de belki sudan almış olan bir şehir. Bir ada olan Lutèce'in refahı "gemiciler" tarafından sağlanıyordu ve bu gemicilerin sembolü olan gemi de şehir armasını oluşturmuştur.

                                 GEZİLECEK YERLER


 Eiffel Kulesi: Paris’in hatta Fransa’nın sembolü olan meşhur Eiffel Kulesi her gün milyonlarca turistin akınına uğruyor. Eiffel’in en tepesine çıkıp da muazzam Paris görüntüsünü seyrettiğinizde “iyi ki gelmişim” diyeceksiniz. Eyfel Kulesi hakkında kısaca bilgi vermek gerekirse ; Eyfel Kulesi Fransız Devrimi ‘nin 100. yılının kutlamaları çerçevesinde gerçekleştirilen Paris Fuarı ‘nın giriş noktası olarak yapılmıştır. Kule , ismini tasarımcısı olan Gustave Eiffel’den alır. Eyfel Kulesi’nin mimari ise sanıldığı gibi Gustave Eiffel değil Stephen Sauvestre’dir. 1887-1889 yılları arasında yapılan Eyfel Kulesi ‘nde toplam 3000 işçi 26 ay boyunca çalışmıştır. Kule yüksekliği 300 metre olup üzerinde ayrıca 27 metrelik vericiler bulunur. Eyfel Kulesi’ndeki basamak sayısı ise 1655′tir. Kule inşatı boyunca Paris’li sanatçılar başta olmak üzere Paris halkından şehrin görünümünü kirlettiği gereçesi ile çok tepki alsa da kulenin ilk yapımın yıllarında gelen yoğun ziyaretçi akını ile kule inşaat masraflarının büyük bölümünü karşılamıştır. Eyfel Kulesi üzerinde 3 adet manzara platformu bulunmaktadır. İlk platformun yüksekliği 57 metre, ikinci platformun yükseliği 115 metre en üst kattaki platformun yüksekliği ise 276 metredir. En üst kattaki platform açık ve kapalı alan olmak üzere 2 bölümden oluşur. İntihar olaylarının önüne geçmek için açık platform demir parmaklıklar ile kapatılmıştır.



Louvre Müzesi: Eğer müzelere resimlere heykellere meraklıysanız, dünyaca ünlü bu müzeyi görmeden Fransa’yı gördüm demeniz biraz yanlış olur. Bu müzeyi görmek için içinizde özel bir müze aşkı olmasına da gerek yok! sadece “Mona Lisa burada sergileniyor” desek, sanırım bu müzeyi ziyaret etmek için oldukça büyük bir neden…
 


           İçten Görünüm                                                                                              Dıştan Görünüm


Seine Nehri: Sen nehri iki şehiri ortadan ayırmaktadır Açık deniz gemileri Sen'in aşağı çığırı üzerindeki Rouen'e kadar yol alabilmektedir. Sen Irmağı Meuse (Maaş), Schelde, Ren ve Rhöne gibi Avrupa'nın öteki önemli ırmakla¬rına çeşitli kanallarla bağlanmıştır. Bu yüzden de Fransa'nın en önemli suyoludur.




Champs Elyees (Şanzelize): Bu ismi duymuş olma ihtimaliniz çok yüksek ama bu caddeyi kendi gözlerinizle görmek ve İstanbul’da Şanzelize benzetmesi yapılan bir çok semtle arasında ki farkı fark etmek hiç de zor olmasa gerek! Alışveriş, moda, kafeler restoranlar bu sokakta toplanmış adeta sizi keyif yapmaya çağırıyor. Dünyanın en ünlü butiklerine ev sahipliği yapan Paris’te kendinize güzel bir kıyafet arayışındaysanız Şanzelize Caddesi’ne göz atmadan alışverişe başlamayın. Cadde üzerinde ayrıca bir çok restoran,cafe ve dünyaca ünlü kabare Lido Show bulunmaktadır. Ayrıca bulvarın başında ünlü Zafer Takı da bulunmaktadır. Paris’e ister alışveriş yapmak için gelin ister gezmek için gelin Şanzelize Caddesi sizin en önemli duraklarınız arasında olacaktır. Dünyanın en ünlü alışveriş caddelerinden birisinde en azından mağazaları gezmeden , cadde üzerinde bir şeyler yemeden
  geri dönmeyin.







Champs-Élysées Bulvarı'nın aşağı kısmındaki Wallace Çeşmesi 


Zafer Takı : Şanzelize caddesinin başlangıcında Charles de Gaulle meydannı yer alan on iki caddeyi birbirine bağlayan büyük bir kavşak bulunan tarihi bir anıttır. Anıtın ortasında birinci dünya savaşında ölen askerler için yakılmış sönmeyen ateş bulunmaktadır.





Ressamlar Tepesi: Paris’in simgelerinden biri olan sokak ressamlarını görebileceğiniz, hediyelik eşyalar alabileceğiniz ve Fransa’nın en görkemli bazilikalarından olan Sacre Coeur bazilikasını görebileceğiniz şirin bir yer. Metro ile ulaşım oldukça kolay. Panoramik bir Paris görüntüsü görmeniz de mümkün olan bir tepe.Aynı zamanda meşhur Moulin Rouge bu bölgede yer almaktadır.


Disneyland : Bir günlüğüne çocukluğunuza dönmek isteyeceğinizden eminim. Çocuk olmak isteyecek ve hiç bitmesin isteyeceğiniz bir gün geçireceksiniz. Adventureland, fatasyland, discoveryland ve frontierland olamk üzere dört alanı mevcut. Parka girişte bir harita alıp gitmek istediğiniz yerlere kolaylıkla ulaşabilirsiniz. Macera severler için pirates in caribbean, indiana jones,thunder mesa ve space mountain mutlaka binilmesi gereken oyuncaklar.

Notre Dame Katedrali : Victor Hugo’nun Notre Dame’in Kamburu adlı eserinden sonra pek çok filme,müzikale, kitaba,animasyona konu olan Notre Dame katedrali fransız gotik mimarisinin en güzel ve ilk eserlerinden biridir. Gotik mimarinin en güzel eserlerinden biri olan heykellerle süslü katedral Siene Nehri kıyısında bulunmakta ve her yarım saatte bir asırlık çan sesleri ile çevresindekilerin hayranlığını uyandırmaktadır.



Orsay Müzesi: Siene Nehri yakınında bulunan eskiden tren garı olarak kullanılan devlet müzesidir. Ünlü heykel ve resimlerin olduğu görülmesi gereken muhteşem bir müzedir.






Madeleine Kilisesi Napolyo’nun ordusunun büyüklüğünü göstermek için yaptırdığı bir tapınaktır. Ardından kiliseye çevrilmiştir.

         


Aşıklar Köprüsü- Pont Des Arts Paris’e her gidenin uğradığı dileklerinin kabul olması için kilitler taktığı köprüdür. Köprü üzerindeki kilitlerden rengarenk parlayan çok renkli bir yer halini almış.





Lüksemburg bahçeleri : Paris'in 6. bölgesinde bulunan çeşitli stillerdeki bir bahçeler bütünüdür. 1612 yılında, Médicis ailesinden Marie de Médicis'nin hükümdarlığın zamanında yapılan bahçe, Paris'lilerin, öğrencilerin, gezitiye çıkanların tercih ettikleri bir buluşma mekanı olmakla beraber tüm dünyadan ziyaretçilerin de dikkatini çeker.



  

 Versay Sarayı tarihi bir Fransız şatosudur. Sarayın ilk binasının yapımına 1661'de başlanmıştır, daha sonra değişik zamanlarda genişletilmiştir. Saray, günümüzde müze olarak kullanılır. Versailles sarayı çok geniş planlanmış olması yönüyle tipik Fransızdır. Roma İmparatorluğu'ndan sonra ilk defa bu sarayda büyük ölçüler kullanılmıştır. Bunun sebebi ise zengin ve merkezi krallık yönetimiydi. İtalya, Almanya ve İngiltere'de siyasi ortamlar farklı oldugu için Versailles sarayı gibi saraylar uzun süre yapılamadı. Sarayın ilginç bir özelliği olarak yapımında tuvalet veya banyo düşünülmemiştir. Bunun sebebi o zamanki asillik anlayışında, asillerin istediği yerde ihtiyaçlarını giderebileceğidir. Bu sebeple Avrupa'da yaygın olarak Versailles sarayının kokusunun "Avrupa'daki tüm saraylardan eşsiz" olduğu söylenirdi. 1768 yılına kadar da sarayda işleyen tuvalet yoktu. 1789 yılında Fransız Devrimi'nden sonra bütün sarayda sadece 9 tane tuvalet vardı ve bunlar sadece kral ve yakın aile üyelerine aitti. Sarayın geri kalan çalışanları lazımlık kullanırdı ve bu kokular daire ve genel atmosfer ile çalışanların giysilerini tamamen sarardı. Yasaklanmış olmasına rağmen lazımlıklar genellikle çalışanlar tarafından oda pencerelerinden dışarı boşaltılırdı.

Concorde Meydanı Fransanın başkenti olan Parisin 8. bölgesinde, Şanzelize Caddesinin başında olan meydanın adıdır. Bordeaux şehrinin Quinconces Meydanından sonra Fransanın ikinci en büyük meydanıdır. İtalyan yazar, gazeteci ve diplomat olanCurzio Malaparte, "Concorde Meydanı meydan değil, aydınlıktır" demiştir. Şehrin pek çok yerinden görülebilen La Grande Roue de bu meydanın Louvre Müzesi'ne yakın tarafında kalır. La Grande Roue, 1900 senesinde inşa edilmiş olan 100 metre yüksekliğinde bir dönme dolaptır. 1980'lere kadar dünyanın en büyük dönme dolabı ünvanını korumuştur. Meydandan ünlü La Madeleine Kilisesi de görülebilmektedir.
 

                                 Festivaller & Fuarlar

 Paris birçok festival, fuar ve organizasyona ev sahipliği yapmaktadır. Bu organizasyonların bazıları şunlardır: Ocak ayında Fransa – Dakar rallisinin başlangıcı buradan yapılır. Ocak – Mart arasında bir film festivali düzenlenmektedir. Mart ayı ise birçok fuarın düzenlendiği aydır. Bu ay içerisinde kitap, tarım, turizm ve seyahat fuarlarının yanı sıra Paris – Nice bisiklet yarışı düzenlenmektedir. Bir diğer bisiklet yarışı olan Paris – Roubaix yarışı Nisan ayında düzenlenir. Nisan ayı içerisinde Müzik İlkbaharı, Model Fuarı ve Paris Maratonu organize edilmektedir. Mayıs ayı Bahar Festivali’nin düzenlendiği aydır. Mayıs ve Haziran aylarında Uluslar arası Telekomünikasyon Fuarı ve Fransa Açık Tenis Şampiyonası düzenlenmektedir. Haziran ayında düzenlenen başka bir organizasyon Hava Gösterisi’dir. Sonbahar döneminde Uluslar arası Fotoğraf, Video ve Ses Festivali tertiplenmektedir. Ekim ayı içerisinde ise Montmartre Bağbozumu Festivali, Uluslar arası Dans Festivali ve Kış Sporları Fuarı düzenlenmektedir. Aralık ayında Uluslar arası Bot Gösterisi Paris’te izlenebilir.

Kaynak :http://www.turkcebilgi.com/ansiklopedi/paris (21.03.2014-16:11)
              http://tr.wikipedia.org/wiki/Paris (21.03.2014-16:11)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder